
İnanılmaz ötesi kendini tekrarlayan bir yapısı var bu programın. Her skeçte ben oldum edasında gülen üstün oyuncular var mesela, sonra tek numarasını şive ve zırttırı bir ses üzerine kuran bir eleman var. Çıkıp anlatan şişman ama sempatik rolü biçilen var. Skeçlerdeki text i attığı çığlık üzerine kurulu kötü giyenen bir bayan var mesela, ne zaman denk gelsem oynamaya çalıştığı şeyden bağımsız olarak çığlık atıyor. Neyse çok da fazla uzatmayacağım, değinmek istediğim konu şu, buradaki kişileri izlerken ben istemsizde olsa garip bir sıkıntı içerisine giriyorum zira orada hem vasat altı bir performans hem de kötü textle aslında ortaya koymaya çalıştığım şeyle sahnede olan şey arasında dağlar kadar fark var, komedi yapıyorum ama komik değilim mesela. Bu gayet iç sıkan bir durumken orada gülen insanlar oluyor, ki ucuz mizah böyle bir şey sanırım, ve o insanlar aslında her defasında verilen yeme atlayan balık gibi karşılarındakinin devamlı olarak kendini tekrarlayan düşük kalitede bir şey olduğunun farkında değiller.
Son iki cümlem üzerinden bir parantez açmak istiyorum, bu ülkede insanlar hep aynı formatı olan yarışmaları izliyorlar mesela, yada aynı senaryal akışı olan dizilere kaptırıyorlar kendilerini (trafik kazasız sezon finali olmayan dizi yoktur sanırım), program yapımcıları mizah halk içindir den ziyade halk seviyorsa izleniyor gelsin cukka modunda, kimsenin umrunda da değil bu topluma biz bu kadar kalitesiz yapımları ekiyoruz ama kalitesizliğe bağlı bir kitle biçeceğiz diye mesela. Çok afaki olmasın diye bir örnek yapacağım, mehmetali erbilli programlar mesela, ki kendisinine iyi ya da kötü demiyorum örnekliyorum, adamın tv de en son cinsel organ göstermediği kalmıştı derken onu da yaptı ve hala da yayın hayatına devam etmekte. Neden ? Çünkü bir kemik kitlesi var ve "bu" tür mizah satıyor. O nedenle tekrar yazayım aforizmal olarak ; ne ekerseniz onu biçersiniz.
Neyse bu parantezi kapatıp 2 video linki vereyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder