Hepimizin bildiği bir programdan başlayacağım bu posta. Yılmaz Erdoğan isimli barış güvercini(!) ruhlu komedyen arkadaşın ekranlarımıza taşıdığı ve bkm mutfak oyuncularının yaptığı skeçlerden oluşan bir program var : Çok Güzel Hareketler Bunlar. Genel itibarı ile ayı esprileri kategorisinde olan birkaç espri etrafında dönen bir program. İşte nedir bunlar ; kilo esprileri, eşini devren satan adam, kötü taklitler (birand vs), çemkiren tipler ( hıyarlı amca etc) falan filan. Böyle de esprileri var. Yiğidi öldürmeden önce hak teslim etmek gerekir ise genel itibarı ile dandik olan bu programda bir-iki yetenekli arkadaşın (ki örneklersem oğuzhan bariz bir fark yaratıyor en azından oyunculuk skalası olarak) diğerlerinin yeteneksizliklerini kotarma çabaları. Hayır şimdi şöyle bir durum var komedi için sahnedeler ama yaptıkları şey bence çok alt bir mizah, şöyle ki; ikili ayı esprisi üzerine kötü oyunculuk sosu ve oylama yapan bıyıklı amca baharatı ile olmamış,yemekteyiz tabiri ile bu mizah bizim bildiğimiz mizah tanımı içerisinde değil, olmamış.
İnanılmaz ötesi kendini tekrarlayan bir yapısı var bu programın. Her skeçte ben oldum edasında gülen üstün oyuncular var mesela, sonra tek numarasını şive ve zırttırı bir ses üzerine kuran bir eleman var. Çıkıp anlatan şişman ama sempatik rolü biçilen var. Skeçlerdeki text i attığı çığlık üzerine kurulu kötü giyenen bir bayan var mesela, ne zaman denk gelsem oynamaya çalıştığı şeyden bağımsız olarak çığlık atıyor. Neyse çok da fazla uzatmayacağım, değinmek istediğim konu şu, buradaki kişileri izlerken ben istemsizde olsa garip bir sıkıntı içerisine giriyorum zira orada hem vasat altı bir performans hem de kötü textle aslında ortaya koymaya çalıştığım şeyle sahnede olan şey arasında dağlar kadar fark var, komedi yapıyorum ama komik değilim mesela. Bu gayet iç sıkan bir durumken orada gülen insanlar oluyor, ki ucuz mizah böyle bir şey sanırım, ve o insanlar aslında her defasında verilen yeme atlayan balık gibi karşılarındakinin devamlı olarak kendini tekrarlayan düşük kalitede bir şey olduğunun farkında değiller.
Son iki cümlem üzerinden bir parantez açmak istiyorum, bu ülkede insanlar hep aynı formatı olan yarışmaları izliyorlar mesela, yada aynı senaryal akışı olan dizilere kaptırıyorlar kendilerini (trafik kazasız sezon finali olmayan dizi yoktur sanırım), program yapımcıları mizah halk içindir den ziyade halk seviyorsa izleniyor gelsin cukka modunda, kimsenin umrunda da değil bu topluma biz bu kadar kalitesiz yapımları ekiyoruz ama kalitesizliğe bağlı bir kitle biçeceğiz diye mesela. Çok afaki olmasın diye bir örnek yapacağım, mehmetali erbilli programlar mesela, ki kendisinine iyi ya da kötü demiyorum örnekliyorum, adamın tv de en son cinsel organ göstermediği kalmıştı derken onu da yaptı ve hala da yayın hayatına devam etmekte. Neden ? Çünkü bir kemik kitlesi var ve "bu" tür mizah satıyor. O nedenle tekrar yazayım aforizmal olarak ; ne ekerseniz onu biçersiniz.
Neyse bu parantezi kapatıp 2 video linki vereyim.
Bu tarz jenerik müzikleri zaten aparma oluyor yanlız ve güzel ülkemde. Çok da yorum yapmayacağım. Aslında korsana karşıyım diyen bıyıklı amcaya sormak lazım ama neyse. 2. video için link vereceğim embled kodu ne yazık ki kapalı;
Link
20. saniyeyi gördüğünüz andaki yüz ifadenizi tahmin edebiliyorum. Ayrıca neden bu kadar tutuk kaldığını da anladım arkadaşın adam meksikalıymış !
3. bir video daha koyacaktım ama postla alakasız kaçar diye bir sonrakine bırakacağım.
KC
2 Kasım 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)